Keine exakte Übersetzung gefunden für غِلافُ القَلْب
Übersetzen Türkisch Arabisch غِلافُ القَلْب
Türkisch
Arabisch
relevante Treffer
-
zarf (n.)mehr ...
-
yatırım (n.)mehr ...
- mehr ...
-
kılıf (n.)mehr ...
- mehr ...
-
ceket (n.)mehr ...
-
tabaka (n.)mehr ...
-
sabahlık (n.)mehr ...
-
vaka (n.)mehr ...
- mehr ...
-
sarma (n.)mehr ...
-
ceket (n.)mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
-
zarf (n.)mehr ...
-
havaküre (n.)mehr ...
-
atmosfer (n.)mehr ...
-
dolgu (n.)mehr ...
-
başkalaşmak (v.)mehr ...
-
tulumba (n.)mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
-
pompa (n.)mehr ...
-
kalp (n.)mehr ...
-
dönüştürmek (v.)mehr ...
- mehr ...
Textbeispiele
-
Evet, perikardi kan dolmus., أجل غلاف القلب ملئ بالدماء
-
Evet, perikardı kan dolmuş., أجل غلاف القلب ملئ بالدماء
-
Nyah'nın perikarditi oldukça ciddi.حسنا ، غلاف قلب نايا ، قاسي بعض الشيء
-
Kalbi çevreleyen ince zarda iltihaplanma demek.إنه التهاب بالغلاف المحيط بالقلب
-
Sol koltuk altından girmiş, kalp zarına doğru ilerlemiş, ve omiriliğini kopartmış.دخلت من تحت الابط الايسر (ثم مرت من غلاف التأمور (يحيط بالقلب وقطعت الحبل الشوكي
-
- Durdur orada. - Intraluminal flep ve perikardiyal efüzyon..ثبته - .لويحة داخل اللمعة وانصباب تاموري - *انصباب التامور: وجود سوائل زائدة في التامور. والتامور هو الغلاف اللي يحيط القلب*
-
Bu ılık, aydınlık kabuğun altında bir robotun soğuk, mekanik kalbi atıyor.لعلمك، أسفل هذا الغلاف المشمس الدافئ .ينبض القلب الآلي البارد لروبوت
-
Şehirde birtakım kadınlar : Vezir ' in karısı , uşağının nefsinden murad almak istemiş ! Sevda , onun bağrını yakmış !« وقال نسوة في المدينة » مدينة مصر « امرأة العزيز تراود فتاها » عبدها « عن نفسه قد شغفها حبا » تمييز ، أي دخل حبه شغاف قلبها ، أي غلافه « إنا لنراها في ضلال » أي في خطأ « مبين » بيِّن بحبها إياه .
-
Şehirde ( birtakım ) kadınlar : " Aziz ( Vezir ) ' in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş . Öyle ki sevgi onun bağrına sinmiş .« وقال نسوة في المدينة » مدينة مصر « امرأة العزيز تراود فتاها » عبدها « عن نفسه قد شغفها حبا » تمييز ، أي دخل حبه شغاف قلبها ، أي غلافه « إنا لنراها في ضلال » أي في خطأ « مبين » بيِّن بحبها إياه .
-
Şehirde bir takım kadınlar : " Vezirin karısı kölesinin olmak istiyormuş ; sevgisi bağrını yakmış ; doğrusu onun besbelli sapıtmış olduğunu görüyoruz . " dediler .« وقال نسوة في المدينة » مدينة مصر « امرأة العزيز تراود فتاها » عبدها « عن نفسه قد شغفها حبا » تمييز ، أي دخل حبه شغاف قلبها ، أي غلافه « إنا لنراها في ضلال » أي في خطأ « مبين » بيِّن بحبها إياه .